İster siyasette ister iş hayatında etrafımızda hep duymaz mıyız? Yahu bu kadar yıldır siyasete hizmet ederim yahut bu kadar yıldır devletime canla başla hizmet ederim dürüstüm ama bir yere gelemiyorum sitemleri ile karşılaşmaz mıyız? Karşılaşırız. Ve sonunda deriz ki o kadar yağcı yalaka var ki…
Biraz kafa yorduğunuzda eskiden dilencilik denilen el açma, yalvarma, hayatı bedava üzerine kurma şeklinde bir meslek varmış; ilk keşfedildiği ülke Yunanistan’mış. Tabii, virüs gibi bütün ülkelere hızla sirayet eden bu meslek, bizim ülkemizde de kendine hatırı sayılır bir yer bulmuş.
Bu devirde çok yaygın olan “yalakalık” aslında önce yağcı olacaksın sıtratejik kısmı bu sanırım.İyi bir sınav verirsen yalaka olursun.İnanin bunu yazarken sanki yüksek bir mertebe gibi niye anlatıyorsun diye de kendime kızıyorum ama ne yapayım toplumumuzda çoğalıyor ve korkarım bir meslek halini alacak.
Yalakalık genellikle para,makam ve mevki gücünü elinde bulunduranlara yapılır.
Muhatap, dini rütüelleri ön planda biri ise yalakalar hemen Müslümanlık yarışına girer. Çok iyi tanıdığını sandığınız bu kişileri kısa bir müddet sonra tanıyamaz hale gelirsiniz.
Ben herkesin düşüncesine saygı göstermekle beraber yaklaşık 1969’dan beri ülkücü fikriyatımla yaşayan biriyim; inandım ve bu yolun Türk milleti için en selametli yol olduğuna kanaat getirdim ve bugün itibarı ile de aynı düşünceyi taşımaktayım. Düne kadar başka kapılarda güç kimin elinde ise orada dolaşanlar, bugün bize ülkücülük dersi vermeye başladıklarında ‘hadi oradan’ desen de ne yazar! Onlar, mesleği öğrendiklerinden rollerini usulüne göre yaparlar; aslında iyi pazar da yapıyorlar. Allah Allah nasıl olur bu kadar kısa sürede? Sonunda diyorsun ki yoksa “yalakalık mesleği” mi doğdu?
Eskiden beri dalkavukluk varken Ziya Paşa,Neyzen Teyvik toplumu hemen nükteli yazıları ile uyandırırlardı. Bu yalaka veya dalkavuklar hemen su yüzüne çıkarlardı.
Demek ki bugün bu kalemlere ihtiyaç var. Hayat, nihayetinde bir tercih meselesidir. Kimisi var kemik peşinde koşar, kimisi var bayrağa, sancağa,ırka,maziye bağlılık iftiharıyla yaşar.
Velhasıl herkes bir özleyişle yaşar. Dürüstlüğün yolu en kolay yol olmayabilir. Ancak gitmek istediğiniz yere sizi ulaştıracak tek yoldur. Yalakalık pazar oluşturmadan vicdanlı kişiler üzerine düşeni yapmalılar diye düşünüyorum.
Bu üç günlük dünyada iyilik, güzellik,yardımseverlik, sevgi ,saygı gibi erdemli davranışlar varken yaşasın bu güzellikler temennisi ile