Göstermelik kadın hakları savunucusu Batı, kadını, kadın haklarını istismar ededursun,
biz kendi kültürümüzden kadının değerini vurgulayan nakiller yapalım.
Bizim kültürümüzde “kadın”,“katun”, “merkezde duran sultan” anlamındadır. Kadın
denilince akla gelen; cefa kârlık, fedakârlık, analıktır. Kadın candır. Yuvayı sevgisi ile ilmik
ilmik yapandır. Nadide, misk kokulu çiçeklerin suyu, biricik evlatlarının rol modeli huyudur.
Çocukların, eşinin ardından arkalarını ihtimamla toplayan, koruyup kollayan, komşusuna
sıcacık çorba, sevdiklerine yüreğiyle sevgiler, sağlıklar, güzel günler yollayandır. Eşinin
yarısı olmaktan öte; başarısını, işini, azmini, neşesini huzurunu tamamlayandır. Hırpalanan
ilişkileri, akrabalar arasındaki gerginlikleri, ihmalleri, komşuların ahenkli uyumunu
rötuşlayandır.
Hataları, küskünlükleri, kıskançlıkları, kopan sağlıklı ilişkileri sevgi ipliğiyle birbirine
bağlayandır. Yaptıkları güzelliklerle, iyiliklerle övünmeyen gizleyen, çektiği hüzün ve
kederleri tebessümle gizleyen meçhul bir kahraman, sıcacık bir umut, hayatın anlamı bir
ömrün uyumlu mimarıdır. Acılı günlerin sabır taşı, aç kalmış karınların şifalı aşı, derdi
olanların samimi gözyaşıdır.
Telaşlı anlarda paniklemeyen, sükûnetle moral olan, dik duran yıkılmayan, azimle
gayretle yüreği mertlikle dolandır. Bir orkestra şefi gibi aileyi yönetendir. Krizleri çözen, kırıp
dökmeleri ihtimamla derleyip, yeniden sağlayandır. O, işe giden aile çalışanlarının çorap ve
giysilerini arkalarından toplamakla yetinmez. Kırılan potları, densiz sözleri, sevgiden yoksun
sıradan sözleri, rencide eden gafları da bir bir güzelleştirir estetik hale getirir. Gafları değerli
lafa, hüzünlü gönülleri mutluluğa döndürür.
Haksızlığa uğrayan çocukları, babayı rencide etmeden kurtaran O’dur. “Sen’de
haklısın der” herkese, mağduru ezdirmez kimseye. Baba da O’na sığınır zor anlarında evlatta.
Hatta akraba, hısım komşular da. Sanmayın onu, gün boyu kahve içerek gününü gün eden
rahatta. O ailesinin iyiliğini düşünür hep, olsa da istirahatte. Ömrünü ailesi ve sevdikleri için
koşulsuz veren, en acılı günlerde tek başına göğsünü geren, gamlardan, hicranlardan mutluluk
çiçekleri derendir.
O, bir psikolog, hakem, hâkim ve hekimdir. Çaresizliklerin dermanı, zor günlerde
kendini riske atandır. Belki de dönmeyeceğini bilerek gerektiğinde takılarını eşine tebessümle
uzatandır.
Oysa O’da bir candır. Hatırlanmak değer görmek ister. Fakat söylemez, dillendirmez,
beklemez. Can parçalarının mutluluğu için, acıları ile birlikte kalbine gömer. Ailesi için
kendisini heder eder. Gençken tarayamadığı saçlarında yıldızlar gezer, alnında çile çizikleri.
Yaşlanmadan göçer, yaşlandığında da “can” dedikleri O’ndan vaz geçer. On kişiyi 65
metrekare eve sığdırmasını bilen o müstesna yürek, gün gelir evlatlarının kocaman evlerine
sığamaz olur.
Değerlerimiz, umudumuz müstesna kadınlarımız, bir gün değil, her gününüz, huzurlu
ve mutlu olsun…
Sevgiyle kalın. Seyfettın karamızrak