CHP Kartepe’den Haddehane İçin İptal Davası!

354472341_203424528927754_6007130275527591852_n

Kartepe CHP İl Başkanı Bülent Sarı, CHP Kartepe İlçe Başkanı Nilay Merttürk, Kartepe Belediyesi CHP Gurup Sözcüsü Özlem Çankaya, Kartepe Belediyesi CHP Meclis Üyeleri Sabri Soyer, Hasan Bayrak, Yakup Kalmuk, Ayla Demir ve önceki dönem Millet İttifakı Kartepe Belediye Başkan Adayı Cumhur Karakadılar tarafından YILDIZ DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM Şirketi tarafından yapılması planlanan ÇELİKHANE VE HADDEHANE ile ilgili olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı İptal davası açtı.
Davaya vekalet eden Kartepe Belediyesi CHP Gurup Sözcüsü Avukat Özlem Çankaya tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
Çankaya; “KOCAELİ ili, KARTEPE ilçesi UZUNBEY Mahallesi, sınırları içerisinde, YILDIZ DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM Şirketi tarafından yapılması planlanan ÇELİKHANE VE HADDEHANE (Sıvı Çelik Üretimi 4.000.000 ton/yıl, Sıcak Haddeleme Kapasitesi 3.500.000 ton/yıl) PROJESİ ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulan ÇED Raporunun incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde ÇED Yönetmeliğinin 14. Maddesi gereğince ÇELİKHANE VE HADDEHANE PROJESİ’ne TC Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca verilen “ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ OLUMLU” kararının öncelikle yürütmesinin durdurulması ve akabinde idarece verilen iş bu kararın yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olması nedeniyle İPTALİ ni talep ettik” dedi.

“Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısı usulüne uygun yapılmamıştır” diyen Çankaya;
“İdare toplantı yönetiminde başarısız olmuştur. Gerçek anlamda toplantı yapılamamıştır. Halkın bilgilendirme hakkını kullanmak istemediği şeklinde tutulan tutanak hatalıdır. Toplantının amacı sadece bilgilendirme değildir. Aynı zamanda projeye dair halkın görüş ve itirazlarının da alınmasını içermektedir. Oysa toplantı yöneticileri halkın görüşlerini almamışlardır. Tutanak ekinde imza listesi incelendiğinde proje sahibi firma çalışanlarından
imza alındığı net şekilde görülecektir. Ayrıca yerel basın haberleri incelendiğinde de toplantıya katılan ilgililerin projeyi istemediklerini beyan ettikleri açıktır. Toplantı yöneticileri tarafından tutanağın gerçek duruma aykırı şekilde tutulması idarenin kusurudur. Toplantıya katılıp imza atanlar sadece yatırımcı şirket ve idare tarafında
olanlardır. Bunun yanında maalesef idari sürece dair gerekli bilgiye sahip olamayan vatandaşlarsa idareye güven duyarak toplantının yapılamadığına dair bir kanı ile toplantının bittiğini düşünmüşlerdir. Oysa gerçekte olan toplantısalonundan tutanak tutulamadan ayrılan idare elemanlarınca başka bir yerde “halk bilgilendirilme hakkını kullanmak istemedi” şeklinde beyan içeren yeni bir tutanak tutmuşlardır. Toplantıya katılanların çoğunluğu projeyi istemediklerini beyan etmişlerdir. Gerekçelerini de ifade etmişlerdir. Ancak bu tutanakta yer
almamakla birlikte ÇED dosyasında bazı görüşler ileri sürülmüştür. Aslında bu durumda hem yerel basında hem de siyasi çevrelerce dile getirilen hususlar olduğu gibi bakanlık ve emniyet tarafından toplantı sırasında alınan kamera kayıtları ve fotoğraflarda da görülmektedir” ifadesini kullandı.

Kocaeli İli, Kartepe İlçesi Uzunbey Mahallesi Bahçealtı ve Çayırlar mevkii sınırları dahilinde yer almaktadır. ÇED raporunda da belirtildiği üzere proje alanına en yakın yerleşim yeri UZUNBEY KÖYÜDÜR. Ancak ÇED raporunda da belirtildiği üzere ETKİ ALANI TOZ TUTMA BACALARI merkez alındığında bir kenarı 5.500 M uzunluğunda olan bir KARE olacaktır. Bu şekliyle bakıldığında da başkaca yerleşim alanlarının, tarım alanlarının projenin olumsuz etkilerini hissedeceği açıktır. Projenin niteliği itibariyle merkez olarak Kartepe ilçesini ve devamla diğer komşu ilçeleri de etkileyeceği özellikle rüzgar yönü itibariyle yayılmacı olacağı anlaşılmaktadır. Bu anlamda İzmit Samanlı Dağlarının Kocaeli Platosu yüksekliklerinin arasında kalan Kartepe ilçesinin doğasının zarar göreceği bir proje alanıdır. Kartepe ilçesinin Samanlı Dağlarının etekleri ile Sapanca gölü arasında kalan Maşukiye bölgesi de bu projenin etki alanı içerisindedir. Özellikle doğası, yeşili, pınarı, şelaleleri, dereleri, meyve bahçeleri ile ünlü olan bu belde pek çok açıdan tehlike içinde olacaktır. Aynı zamanda kış turizminin en çok ziyaretçi çeken bölgelerinden olan Kartepe dağının da etkileneceği açıktır. Dava konusu alanın etki alanı içerisinde verimli TARIM ARAZİLERİNİN olduğu anlaşılmaktadır. Kartepe ilçe sınırları içinde ve komşu olan doğası, tarımı, meyveciliği,
turizmi ile meşhur yerlerin (Sarımeşe, Maşukiye, Eşme, Karatepe… gibi) yerlerin projenin etki alanı içerisinde olduğu düşünülmektedir”

Kocaeli de hali hazırda 3 adet demir çelik tesisi mevcuttur. Bu tesislerin toplam kapasitesi ile planlanan projenin kapasitesi karşılaştırıldığında yakın verilerin olduğu görülecektir. Mevcut tesislerin Kocaeli Dilovası-Gebze hattında olduğu bilinmektedir. Geçmiş süreçte basında ve hatta TBMM gündeminde hem çevreye hem de insan sağlığına zararları konusunda çalışmalar ve görüşmeler olmuştur. Özetle DİLOVASI Kanserovası olarak anılmaktadır. Kartepe ilçesi bakımından da Dilovası sonuçlarını görmemeyi istemiyoruz. Yine projenin etki alanı içerisinde okulların olduğu görülmektedir. Okullar bölgesine yakın mahalde gürültü kirliliği başta olmak üzere zararlı etkiler yaratacak tesis planlanması doğru olmamıştır.

“Dava konusu proje alanı bakımından imar planlarının düzenlenmediği görülmektedir. Proje alanı Nazım İmar Planında “Küçük Sanayi Alanı” ve “Park Alanı” olarak tanımlanmıştır. Ulaşılabilirliği yüksek, planları yapılmış, İzmit ve Kartepe ilçelerindeki sanayi tesislerine hizmet edecek başka bir alan bulunmamaktadır. Proje alanı birinci derece deprem bölgesindedir. Santral sahasının güneyinden Holosen Fayı olan Yalakdere Fayı geçmektedir. Söz konusu proje yerleşim alanlarına yakındır. Deprem durumunda acil eylem planının olmadığı yönünde AFAD Kocaeli kurum görüşü açıktır. Projenin Yerleşim Yerlerine Yakınlığı insan sağlığını tehdit ettiği gibi hurda demirin
taşınması trafik yükü oluşturacaktır, beraberinde hava ve gürülü kirliliğine neden olacaktır.
Tesis iç göç hareketlerine neden olacaktır. Bu da beraberinde alt yapı sorunları ve çarpık
kentleşmeye neden olacaktır”

 

Haberi Paylaş