Öğretmen maaşını ve zamanını 300 dilsiz canın bakımına adadı

aw263921-06

Darıca’da yaşayan 46 yaşındaki okul öncesi öğretmeni Dilek Uğur Dikkatli, 2014 yılında arkadaşlarıyla birlikte sokak hayvanlarını beslemeye başladı. Arkadaşlarının daha sonra belli sebeplerden dolayı beslemeyi bırakması üzerine, evli ve 1 çocuk annesi olan Dilek Uğur Dikkatli, hayvanları besleme görevini tek başına sırtlandı. Her gün düzenli olarak Gebze’nin köylerine giderek sokak hayvanlarını beslemeye başlayan Dikkatli, sokak hayvanları aç kalmasın diye her gün kendi arabasıyla yaklaşık 140 kilometre yol kat ediyor. Bütün maaşını ve imkanını sarf ederek sokak hayvanlarını beslemek için günde 350 kiloya yakın tavuk kemiği dağıtan Dikkatli, öğleden sonra çıktığı evine akşam 21.00’dan önce giremiyor. Aracını görür görmez kendisine koşan sokak hayvanlarının mutluluğuna her gün tanık olmak için tüm zorluklara katlanan Dikkatli, hayvanseverlerden, iş adamlarından ve vatandaşlardan destek bekliyor.

Yaklaşık 250-300 hayvana baktığını söyleyen Dilek Uğur Dikkatli, “Sabah okulla başlıyor benim sürecim, bu yıl sabahcıyım. Sabah 09.00 gibi okula gidiyorum, 12.00 gibi okuldan ayrıldıktan sonra önce eve geliyorum. Evde hastalarım, yavrularım, felçlilerim var. Onların bakımını yaptıktan sonra öğleden sonra 14.00 gibi evden ayrılıp, öncelikle yiyecek temin ediyorum. Tavuk kemiğiyle besleme yapıyorum ve satın alarak yapıyorum. Kuru mamayı temin edemiyorum. Çünkü bu kadar cana kuru mamayı temin etmek oldukça zor ve ben hayvanların yiyeceklerini kendi maaşımdan karşılıyorum. Aynı zamanda günde 70 kilometreye yakın yol gidiyorum. Benzin paramda aynı zamanda maaşımdan karşılanıyor. Tavuk kemiğiyle besleme yapıyorum. Ancak bebeklerin olduğu yere tavuk kemiği vermem imkansız. Onlar için mama temin etmeye çalışıyorum. Sosyal medya üzerinden ilan açıyorum, bazen çok kısıtlı miktarda mama geliyor. Ama diğer şekillerde mamayı ben temin ediyorum” dedi.
Yaklaşık 30 noktada durup, sokak hayvanlarını beslediğini söyleyen Dilek Uğur Dikkatli, “Denizli Göleti’nden başlıyorum, Denizli Köyü, Mollafenari, Pelitli yolu, Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar geliyorum. Tembelova’yı besliyorum, hafta sonu Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’ni besliyorum. Çayırova’da da burası var. Çayırova Belediyesi’nin vermiş olduğu bir yer burası. Burada sabit olarak kalan 3-4 tane can var. Onun dışındakiler yavrular ve hastalar. Tedavi süreçleri bittiği zaman, yavrular belirli bir yetişkinliğe geldiğinde, tabii o arada ilanda açıyoruz, eğer yuvalanmazsa, yalnız şansları çok az. Çünkü insanlar genellikle cins hayvan istedikleri için melez olan canları çok tercih etmiyorlar. Yani buraya giren canların yüzde 80’i, yüzde 90’ı benimle birlikte büyüyor. Belli bir büyüklüğe ulaşınca, 7-8 aylık olunca Gebze Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin rehabilitasyon merkezinde kısırlaştırıp, küpeleyip ben kendi besleme noktalarıma bırakıyorum. Burası boşaldıktan sonra ihtiyacı olan yeni canlar geliyor” diye konuştu.

Hayvanların sadece beslenme ihtiyaçlarını değil, herhangi bir hastalık durumunda tedavilerini de kendi cebinden karşıladığını kaydeden Dilek Uğur Dikkatli, “Rehabilitasyon merkezinde yaptırabileceğimiz tedaviler oldukça kısıtlı. Orada yaptırabileceklerimizi yaptırıyoruz, kısırlaştırmalarımızı orada yaptırıyoruz. Ancak, viral hastalıklar, kırıklar, onlar özel kliniklerde tedavi edilebiliyor. Özellikle kırık ameliyatları yada viral hastalıkların maliyetleri çok yüksek olan hastalıklar. Bir platin takımı 3 bin, 3 bin 500 liraya mal oluyor bize. Viral hastalıklarda bir kanlı ishal, bir gençlik hastalığı yaklaşık 3 bin liraya mal oluyor. Bunun için ben genellikle sosyal medya hesaplarımızdan ilan açıyorum. Ama genellikle benim çevremden, benim arkadaşlarımdan dönüşler oluyor ve tedavi masraflarının belki yarısı karşılanıyor. Ondan arta kalanları ben kendi maaşımdan karşılıyorum ve şu anda kliniklere 15 bin liraya yakın borcum var” şeklinde konuştu.

Bazen diğer hayvanseverlerin desteğini aldığını ancak genellikle bu sorumluluğu tek başına sırtladığını vurgulayan Dilek Uğur Dikkatli, insanları sokak hayvanları konusunda daha duyarlı olmaya davet etti. Dilek Uğur Dikkatli, “Kış şartları, yaz şartları, günde direksiyon başında hemen hemen 70 kilometreye yakın yol gidiyorum. Aynı zamanda günde 350 kiloya yakın tavuk dağıtıyorum. Bunların yüklemesi, indirmesi, dağıtması ve ciddi olarak fiziksel anlamda sağlık sıkıntılarım başladı. Maddi anlamda hiç söylemiyorum zaten, maaşım tamamen buraya gidiyor. Bu canlar insanlar tarafından yaşam alanları yok edilmiş olan canlar. Avcılık yetenekleri ellerinden alınmış, tamamen bizlere bağımlı hale getirilmiş canlar. Bunlara biz bakmadığımız zaman bunların kendi yaşamlarını idame ettirmeleri ve sürdürmeleri imkansız. Bunlar sadece benim sorumluluğum da değil, bunlar hepimizin sorumluluğu. Ben emeğimi ortaya koyuyorum, ben paramı ortaya koyuyorum, ben zamanımı ortaya koyuyorum ve ben hayatımı ortaya koymuş durumdayım şu anda. İnsanlardan da bu konuda duyarlılık bekliyorum. Çünkü bunlar hepimizin sorumluluğu. Bunların yaşamaları gerekiyor. O nedenle insanların da ellerinden geldiğince mama desteği konusunda, tedavi desteği konusunda belki de bizimle birlikte besleme yaparak emeklerini ortaya koyma konusunda, yapabilecekleri şeylerde destelerini besliyoruz” ifadelerini kullandı.
Sokak hayvanları için bütün imkanlarını seferber eden Dilek Uğur Dikkatli’ye, Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (KOHAYDER) bünyesindeki hayvanseverler de destek oldu. Dikkatli’ye mama yardımında bulunarak, bir gün boyunca hayvanları besleme konusunda yardımcı olduklarını söyleyen KOHAYDER Başkanı Gonca Çelik Ketenağ ise şöyle konuştu: “Bugün Gebze bölgesinde tek başına mücadele eden Dilek hocamızla beraberiz. Bir kerelik de olsa katkı vermeye geldik. Bir çok noktası var, her gün 70 kilometre yol yapıyor. Bir çok hayvana bakıyor, yaşlısı, hastası, yavrusu. İnsanların bizlere artık kulak vermesini istiyoruz. Bizler toplumun en aciz, en zayıf halkası olarak görüyoruz bu hayvanları. Nasıl kadınlar, yaşlılar, çocuklar pozitif ayrımcılıksa, ağzı dili olmayan hayvanlar yine insan eline mahkumlar. Duyarlılık, merhamet, empati istiyoruz.”

Haberi Paylaş