Kartepe’de Lise Öğrencileri Kendi Sebze Ve Meyvesini Üretiyor

339751768_766720574840623_2543394488168549437_n

Kartepe Ertuğrulgazi Anadolu Lisesi’nin idare ve öğretmenleri yaptıkları projeyle öğrencilere tarım ve üretimin önemini gösteriyor. Öğrencilerin toprakla iç içe olmasını sağlamak ve toprağın işlemesini öğretmek maksadıyla hayata geçirilen projede, okul bahçesi her sınıf için küçük adacıklara ayrıldı. Toprakla buluşan öğrenciler burada kendi meyve ve sebzelerini üretiyor. Öğrenciler toprakla uğraşırken yeni canlılar keşfediyor ve bitkiler hakkında bilgileniyor.

“Çocuklarımıza toprağı işlemeyi, tüketmeden önce üretmeyi öğretmemiz gerekiyor”

Toprağın bereket olduğunu söyleyen Okul Müdürü Mesut Tekin, “Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Toprak işlenirse bereketlenir. Aşık Veysel’in dediği gibi, ‘Benim sadık yarim kara topraktır.’ Öğrencilerimiz 21. yüzyıl teknoloji devrinde topraktan kopmamalılar. Çocukların tırnaklarının dibi toprak olmalı, böylece toprağı işlemeyi öğrenmeliler. Üzülerek söylüyoruz 20-30 yıldır sadece tüketen toplum haline geldik. Sosyolojik olarak da böyle bir yapı var. Sadece bizim ülkemizde değil her yerde öyle. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Çocuklarımıza toprağı işlemeyi, tüketmeden önce üretmeyi öğretmemiz gerekiyor. Daha önce çalıştığım okulda da aynı şeyi yapıyordum. Şu anki okulda biraz daha profesyonel hale getirdik” diye konuştu.

 

“Hayatı, yaparak ve yaşayarak öğrenmelerini istiyoruz”

Her sınıf için bahçede küçük bir adacık yaptıklarını söyleyen Tekin, “Öğrenciler sınıf öğretmenleriyle beraber sebze, meyve, çiçek dikiyorlar. Öğrencilerimizin sofralarına gelen sebze ve meyvenin ne kadar büyük bir zahmetle üretildiğini öğrenmelerini istiyoruz. Teşbihte hata olmazsa öğrencilerimize aç kalmamayı öğretiyoruz. Okulun sadece a, b, c, d, e şıklarından oluşan soruların yeri olmadığını öğrensinler istiyoruz. Hayatı yaparak ve yaşayarak öğrenmelerini istiyoruz. Öğrenciler sınav kaygısının önüne geçmeleri için de iyi bir terapi oluyor. İnşallah bunu daha ileri boyuta taşımayı istiyoruz. Bu işin esas mutfağında da öğretmen arkadaşlarımız var. Öğrencilerimiz soğan, sarımsak, kıvırcık ekmeye başladı. Bu haftadan itibaren ekimler hızlanmaya başlayacak. Fideler çıkmaya başlayınca domates, salatalık, biber, patlıcan ekmeye de başlayacağız” şeklinde konuştu.

“Bahçemiz laboratuvarımız oldu”

12 sınıf öğrencisi Bahadır Başçı, “Tarım işine pek merakım yoktu ancak Kartepe Ertuğrulgazi Anadolu Lisesi’ne başladığımdan beri tarımla içi içe oldum. Özellikle biyoloji dersi sonrasında öğretmenimizle bahçeye gelip bitkilerin nasıl olduğunu ve nasıl geliştiğini öğreniyoruz. Bahçemiz laboratuvarımız gib

“Güçlü bir Türkiye’nin arkasında üretim ve tarımın olduğunun bilincine vardık”

Projenin kendisine önemli bilgiler kattığını söyleyen Barış Gülbaba, “Sürdürülebilir bir gelecek için insanlığın doğa içerisindeki yerini anladık. Güçlü bir Türkiye’nin arkasında üretim ve tarımın olduğunun bilincine vardık. Bamya, patlıcan, domates biber ve salatalık ektik” şeklinde konuştu.

“Neler yediğimizi görmek ve kendimiz yetiştirmek çok önemli”

Doğayla içi içe olduğunu söyleyen Azra Onal, “Projeyi ilk duyduğumda çok sevindim çünkü toprağın iyileştirici gücüne çok inanıyorum. Soframıza gelen ürünlerin nerden geldiğini, neler yediğimizi görmek ve kendimiz yetiştirmek çok önemli. Marul, soğan, sarımsak ektik. Geçen sene çiçek ektik. Bu sene de lale ekme projemiz olacak” dedi.

“Saatlerce çapa yapıyoruz”

Üretim yaptıkça ve emek harcadıkça israftan kaçındığını söyleyen Mehmet Berk Erenlerçayı, “Çalışıp, çabalayıp emek harcadığımız için israfa karşı önlemler alıyoruz. Çünkü zorlanıyoruz ve değerini biliyoruz. Saatlerce çapa yapıyoruz, suluyoruz. Bu sayede 400’e yakın öğrenci israfa karşı şuurlanmış oluyorlar. Kendi açımdan da toprakla temas edince stres açısından beni rahatlattı” diye konuştu.

“Öğrenciler toprakla uğraşırken okula ait olduğunu hissediyor”

Projenin öğrencilere iyi geldiğine dikkat çeken matematik öğretmeni Erdoğan Baygeldi, “İlerde matematik öğrenme ile tarla projesini birleştirmek istiyorum. Öğrenciler toprakla uğraşırken okula ait olduğunu hissediyor. 20 yıllık tecrübemle sevgi olmadan matematik öğrenilmeyeceğini düşünüyorum. Ait oldukça kulüp faaliyetleri ve tarım projesiyle öğrencilerin daha aktif olduklarını düşünüyorum. Çünkü okul ve öğretmenlerle bağ kuruluyor” şeklinde konuştu

Haberi Paylaş